İşte CHP’li Günel’in 7 maddelik şerhi:

Belediye Meclisimiz, 02.11.2021 Salı günü “Deniz Suyunu Arıtarak İçme Suyu Temini Projesinin İptali Konusu”nu gündeme konulan 67 numaralı ek madde ile görüşmüştür. Bu konu Meclis üyesi Aykut Turgal ve şahsımın muhalefet etmesine rağmen, Meclisimizce oy çokluğu ile reddedilmiştir. Ek gündem maddesi ile görüşülen “Deniz Suyunu Arıtarak İçme Suyu Temini Projesi” iptal edilmesi gerektiği için, gündem maddesinin reddine katılmadığımı aşağıda belirttiğim gerekçeler ile açıklıyorum:

1- Yukarıda anılan proje 03.08.2021 tarihli Belediye Meclisi Toplantısında 43 sayılı gündem ile “SUKAP Bozcaada Ters Ozmos Arıtma Tesisi İnşaatı İşi Kredi Sözleşmesi Görüşülmesi” şeklinde açıklanmıştır. Açık ve net olarak anlaşılacağı üzere, bu gündem maddesi ile Meclisimiz projenin yapılmasına onay vermemiştir. Bu gündem maddesi ile arıtma tesis inşaatı işi için sadece kredi araştırmasına onay vermiştir.

2- 02.11.2021 tarihli Meclis Toplantısında Sayın Başkan tarafından hazırlanan gündem maddeleri içinde “Deniz Suyunu Arıtarak İçme Suyu Temini Projesi”nin Meclisimizin onayına sunulmadığı görülmektedir. Ancak meclis üyelerimizden Aykut Turgal tarafından gündeme eklenmesi istenen 67 madde ile “Deniz Suyunu Arıtarak İçme Suyu Temini Projesinin İptali” konusu gündeme getirilmiştir. Diğer deyişle, Meclisimizin hiçbir toplantı gündemine girmeyen deniz suyundan su arıtma projesi Meclisimiz tarafından tartışılarak bir karara varılmaksızın, sanki Meclisimiz tarafından kabul edilmiş gibi tartışılmış ve iptal edilmesi oy çokluğu ile reddedilmiştir. Olmuş bitmiş gibi hareket edilen bu karara muhalefet ve itiraz etmem izahtan varestedir. Sonuç olarak şimdiye kadar gündeme alınmayan, tartışılmayan, onaylanmayan bir projenin iptal edilmesi gibi usulsüz bir oylamaya gidilmiş, yine usulsüz bir biçimde muhalefetimiz rağmen reddedilmiştir.

3- Belediye Yasası’nın 68. Maddesi D Bendi, “Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde 50’sinden fazlasına sahip oldukları şirketlerin, faiz dahil iç ve dış borç stok tutarı, en son kesinleşmiş bütçe gelirleri toplamının 213 sayılı Vergi Usul Yasası’na göre belirlenecek Yeniden Değerlendirme Oranı’yla arttırılan miktarı aşamaz. Bu miktar büyükşehir belediyeleri için 1,5 kat olarak uygulanır” ifadesi yer almasına karşın altyapı projemiz de dahil, bu proje ile birlikte tüm borç stok tutarları aşılacaktır. Bu durum bu projenin reddi için kesin kanun emridir ve bu da benim esas hakkında ret gerekçelerimdendir.

4- Belediye Yasası’nın 68. Maddesi E Bendi ise “Belediye ve bağlı kuruluşları ile bunların sermayesinin yüzde 50’sinden fazlasına sahip oldukları şirketler, en son kesinleşmiş bütçe gelirlerinin, 213 sayılı Vergi Usul Yasası’na göre belirlenecek Yeniden Değerlendirme Oranı’yla arttırılan miktarının yıl içinde toplam yüzde 10’nunu geçmeyen iç borçlanmayı belediye meclisi kararı; yüzde 10’unu geçen iç borçlanma için ise meclis üye tam sayısının salt çoğunluğunun kararı ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayı ile yapabilir” demesine karşın, Belediyemizce bakanlıktan bu projeye dair onay alınmamıştır. Bu da benim esastan ret gerekçelerimdendir.

5- Öte yandan, deniz suyundan içme suyu elde etme projeleri (ters ozmos yöntemi, desanilasyon) genelde yüksek enerji kullanımını, yedek parça, bakım giderlerini beraberinde getirmektedir. Ton başına birim maliyeti de diğer su temini sistemlerine göre oldukça yüksektir. Ayrıca, denizden su alımı sırasında çok sayıda larvanın, alglerin vs’nin ölümüne yol açmaktadır. Deniz suyu arıtıldıktan sonra denize verilecek atık su ise içinde barındırdığı yüksek tuz miktarı ile çeşitli kimyasallar, deniz ekosistemine geri dönülmez ağır hasar vermekte, suyun ısınmasına yol açarak, balıkların ve deniz canlılarının bölgeyi terk etmesine neden olmaktadır. Böyle bir projenin teknik olarak bir bilirkişiden veya yetkili bir kurumdan yerel ve genel etkileri hakkında bir bilimsel görüş alınması zorunludur. Yapılmaması halinde bundan doğacak sonuçlar Belediyemizin aleyhine cezai sorumluluk ve adli bir risk taşımaktadır. Geri dönüşü olmayan bu riskler ret gerekçelerimdendir.

6- Belediye Başkanlığımız’ın açıkladığı su kayıpları yüzde 40 civarındadır. Yapımı süren İçme Suyu Altyapı Yenileme Projesi ile su kayıplarının minimuma ineceği açıkken, daha az maliyetli halka su tasarrufu kampanyaları başlatmak, yağmur sularını depolamak varken, böyle büyük maliyetli bir projeye girişmek, akıl ve mantık ölçüleri ile açıklanamaz.

7- Bilindiği üzere İlçemizdeki turizm hareketi ile yaz ve kış nüfusları arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Kısa dönemli yaz nüfusunun ihtiyacı nedeniyle yapılacak yeni tesisin kışın atıl kalacağı açıktır. Bu durumda, bu projenin esastan olumsuz tarafıdır. İlçemizde yapılacak herhangi bir projede kapasite ölçümü yapılmaksızın yatırım yapılması söz konusu olmamalıdır. Daha önemli ve elzem ihtiyaçları olan adamızda gündeme getirilen bu projeye onay vermek mümkün değildir. Kaldı ki ilçemizin içme suyu sorunu yine Belediyemizce yaptırılan su arıtma çeşmeleri ile ciddi bir şekilde çözülmüştür

İçme suyu projesinde tartışma devam ediyor

Mecliste deniz suyundan içme suyu elde etme projesi tartışma..

Mega proje mi yoksa belediyeyi batıracak proje mi?