Bozcaada’da turizm değerlendirme toplantısı Bozcaada Halk Eğitim Merkezi salonunda gerçekleşti. Önceki senelerde yapılan toplantıların aksine katılımın daha az olduğu toplantıda Bozcaada Kaymakamı Mustafa Kara, Bozcaada Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz ve BOZTİD Başkanı Erkan Yavuz gelen soruları yanıtladı.

Turizm vizyonunun, kalitesinin kaybedildiğine dair en çok gündeme konu olarak konuşulurken, su, trafik gibi konular da toplantıda görüşüldü.

KAYMAKAM KARA: ‘ÖLMEDİĞİMİZE ŞÜKREDİYORUZ’

Başkan Yılmaz, birkaç yıl önce de gündeme getirdiği ‘araçsız Bozcaada’ formülüne ilişkin isteğini toplantıda birkaç kez yineledi.

Trafik ile ilgili özellikle Kumkuyu ve Günbatımı yolundaki hız konusunun birkaç kez katılımcılar tarafından gündeme getirildi. Kaymakam Mustafa Kara konuya ilişkin, “Adaya yeni geldiğim dönemde, eşimle birlikte bir yürüyüş yapmak istedik. Ölmediğimize şükrediyoruz.” Açıklamasını yaparken Başkan Yılmaz yasal prosedür gereği EDS sisteminin adanın nüfusu ve adada anayol olmamasından ötürü aşılamadığını iletti. Yılmaz, “Kaymakamımızla da bu konuyu daha yeni görüştük. Gerek ışıklı uyarı olsun, gerek EDS çözümü olsun yapılması gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Adada son günlerde sıklaşan trafik denetimi hususunda, sadece adadalılara mı denetim yapılıyor, yazın neden bu denetimler yapılmıyor sorusuna da Kaymakam Kara, “Denetim herkese yapıldı, yapılmaya da devam edecek” dedi.

KARAVANLARA AYRI BİR ALAN GÖSTEREBİLİRİZ

Bir diğer gündem maddesi de özellikle bu yıl birçok koy ve plajı istila eden karavanlarla ilgiliydi.

Başkan Yılmaz, “Karavan ve tinyhouse adanın sorunlarından biri. Yasal zorluklar yaşıyoruz. Kişiler haklarını bizden daha iyi biliyorlar. Yerlerinden kaldırsak da başka yere çekiyorlar. Adaya girişini engelleyemedikçe çözüm üretemiyoruz. Seyahat özgürlüğü, onların birer taşıt olarak nitelendirilmesi gibi hususlar sebebiyle elimiz kolumuz bağlandı. 4 zabıta, 10 jandarma ile devamlı olarak koylar takip ediliyor. Ama o koydan çekip diğerine koyuyorlar” derken, Kaymakam Kara, “Karavanlara uygun alan gösterip, o bölgeye karavanlarını çektirerek tatillerini yapmalarını isteyip diğer yerleri yasaklama yoluna gidebiliriz” açıklamasını yaptı.

Gestaş konusunda gelen bir soru üzerine kısa bir yanıt veren Kaymakam Kara, “Gestaş İl Özel İdaresi’ne bağlı. Ticari mantıkla hareket etmemesi gerekiyor. Bu talebi ileteceğim” dedi.

YILMAZ: RADİKAL KARARLAR MI ALSAYDIK?

Bozcaada Haber’den Serkan İlik’in sorularına da Başkan Yılmaz yanıt verdi. Özellikle Rum mahallesindeki yaşamı etkileyen yüksek sesli müzik üzerine Başkan Yılmaz’ın “Ne yapalım, bana bir yol gösterin arkadaşlar. Canlı müzik ruhsatı olmayan kimseye müzik yaptırmayın, deyin. Ama çözüm bu değil. Bazen bu kadar küçük yerlerde o kadar radikal kararları almak kolay olmuyor” sözleri dikkat çekiciydi. Başkan Yılmaz kaçak yapılarla ilgili 20 Ekim’den sonra yıkım ihalesinin yapılacağını da açıkladı.

(Toplantının tamamını izlemek için videoyu başlatın)

Serkan İlik’in “8 senedir otopark, karavan, sinek, su sorunu, taksi ve araçların hız yapması, kaçak konaklamaları konuşuyoruz. ‘Keşke olmasa’ diyorsunuz… ‘Mekânlar keşke daha kaliteli müzik çalsa’ diyorsunuz… Yaptırımı neden olmuyor? Seneye daha iyi olabileceğine nasıl inanacağız? Denetim yeteri kadar yapılıyor mu, yapılmıyor mu? Mecliste alınan kararlar neden uygulanmıyor?” sorusuna Başkan Yılmaz şöyle yanıt verdi:

Mecliste alınan kararların hiçbirinin uygulanmadığı görüşüne katılmıyorum. Bazıları uygulanamıyor, hukuki süreçle ilgili kararlar olduğu için. 8 senedir belediye başkanıyım. Elimden gelenin en iyisini yapmak dışında herhangi bir ahlaki sorumluluğum olmadığını düşünüyorum. Çöpleri ben toplamıyorum ama arkadaşlarımın özveriyle çalıştıklarını düşünüyorum. Her türlü eksikliğe aksaklığa rağmen su ile ilgili olarak arkadaşlarım yoğun emekle çalıştı ve seneye bu sorunumuz bitmiş olacak. Suyla ilgili bir şeyden bahsetmeyeceğiz.

Her yaz ne kadar sinek problemi yaşanıyorsa, bu sene de bu kadar sinek problemi yaşandı. Ultra bir artış yaşanmadı. Kaçaklarla ilgili 260 mühürlü yerimiz var. 20 Ekim’den sonra yıkım ihaleleri yapılacak.

Ses konusunda haklısın. Esnafımızı uyararak bu işi çözme yoluna gitmek istedik. Çok kolaydı bizim için ses denetimi. Canlı müzik ruhsatı olmayan hiçbir işletmeye müzik yaptırılmayabilirdi. Bu bir çözümdür, haklısın. Ama böyle mi yapmalıydık?

Serkan İlik: Çözüm bu değil başkanım.

Radikal bir karar alıp uygulasa mıydık? Esnaf arkadaşlarımız da burada. Bazen bu kadar küçük yerlerde o kadar radikal kararları almak kolay olmuyor. Hiç mi yaptırmasaydık, onu da düşünüyorum şimdi.

Serkan İlik: Evlerin yanına bar ruhsatı verdiniz başkanım… O evlerde yaşayanlar da var burada.

Biz onların denetimini yaptık. Özellikle bu sene iki işgaliye alanını iptal ettik. Bu kararla diğer işletmelere de gözdağı verdiğimizi düşünüyorum. Bazı noktalarda da esnafımızla birlikte insani kararlarla hareket etmenin daha doğru olduğunu düşündük şimdiye kadar. Aynı gemideyiz. Esnafımız, aynı zamanda buranın insanı. Bunu beraber kararlaştırmamız gerekiyor. En sıkıntı yaşadığımız nokta bir canlı müzik ruhsatı olup çevresinde olmayan yer. Ne yapalım, bana bir yol gösterin arkadaşlar. Canlı müzik ruhsatı olmayan kimseye müzik yaptırmayın, deyin. Ama çözüm bu değil. Zaten bu işletmelerin canlı müzik ruhsatı yoktu ama biz bu sorunu son iki senedir yaşıyoruz. Bu restoranlar el değiştirmedi. 20 senedir bu insanlar işletiyor. ‘Vatandaş bu müziği istiyor’ diye yapan yine bizim esnafımız. Tamamen kapatalım mı, radikal mi davranalım? Esnaf arkadaşlarla oturup konuşacağız. Kesip atmak değil tercihimiz. Kolluk güçleriyle çözmek çözüm değil. Canlı müzik ruhsatı olmayana yaptırmayabiliriz ama bu çözüm değil.

Daha sonra Rum mahallesinde konaklama işletmesi bulunan bir vatandaş, “Saat 01.30’dan sonra buyurun gelin çay içelim kapının önünden. Saat 23.00’den sonra sokakta yürüyemezsiniz. Gürültüyü boş verin. Rum mahallesine buyurun gelin. Korkunç bir şey yaşıyoruz. İşletme olarak bunu söylemiyorum. Bu müzik değil gürültü. Ada denizin ortasında salınıyor. Ne yöne gittiği belli değil. İstikameti değişti. Yönetim, esnaf arkadaşlar, yaşayanlar… Kültür adası diyorduk. Kaldı mı bunların hiçbirisi? Bunları kaybettik. A ‘class’ müşteri profilimiz vardı, B-C-D profiline, Z profiline kaydı.” serzenişini Kaymakam Mustafa Kara yanıtladı.

Kara, “Gürültü konusunda ipin ucu kaçmış diyebilirim. Çevre Şehircilik’ten gelen arkadaşlar denetime geliyorlar. Konaklamalarında da bir defa yardımcı olduk. Etkin bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bakanlık’a görüş de bildirip, bu denetimi biz yapabiliyor muyuz, kendi denetimimizi kendimiz yapabiliyor muyuz soracağız, hukuki görüş alacağız. Bu sıkıntı Çanakkale’nin genlinde görünen bir sorun” dedi.

ÇARPICI RAKAM: 30 AĞUSTOS’TA 1.750 ARAÇ!

Otoparkla ilgili de yaşadıkları sıkıntıyı dile getiren bir vatandaşa Kaymakam Kara, “Yeni yerler araştıracağız” derken Başkan Yılmaz, “Bu kadar araç giren bir yere yetebilecek bir otopark alanı olmadığını düşünüyorum. Merkeze yakın olan, o araçlara yetecek bir alan yok. Bu bardak bu suyu artık taşımıyor. Araç sayısını kısıtlayacak formüller üzerinde çalışmalıyız. Turizm Master Planı yapmamızın sebeplerinden biri de kapasite. 30 Ağustos günü 1.750 araç çıktı adadan. Gece 1’e kadar sefer yapıldı. Şu andaki mevcut alanlarla, o araçları sığdırmak mümkün değil.

Bozcaada Turizm İşletmecileri Derneği Başkanı Erkan Yavuz o ana dek konuşulan konu başlıklarını sıraladı. Arkeolojik çalışmalardan da bahseden Yavuz kaçak işletmelere dikkat çekti. Yavuz, “En büyük problem kaçak konaklama işletmeleri. Şu an adada ruhsat kapasitesi 4.400 yatak sayısıdır. Ama toplam 13.000 yatak konaklıyor adada kaçaklarla birlikte. Bazı günler 30.000 kişinin olduğunu tahmin ediyoruz adada günübirlikçiler ve yaşayanlarla birlikte. Savunmak için demiyorum Gestaş devamlı sefer koyuyor diye kızıyoruz ama karşıya rezervasyon ile gelen aracın da geçmesi gerekiyor” dedi.

Başkan Yılmaz bu kaçak konaklamalarla ilgili olarak, “Adada ikâmeti olanlar, onların misafirleri, konaklama tesisinde rezervasyonu olanlar ve birlikte karar vereceğimiz belli bir sayı ile bu konuyu netleştirmek istiyorduk. Airbnb’nin reklamlarını çekip mühürleme işlemi yaptık. Ev kontrollerinde oralarda kalanlar ‘misafiriz’ diyorlar. İnternet reklamı kanıt değildir, diyerek bu kararlar bozuluyor. Bunun üzerine gitmemiz gerekiyor” diyerek konuya dair fikrini açıkladı.  

Bozcaada’da özellikle bu sene daha da yoğun hissedilen su sorunu da gündeme geldi. Başkan Yılmaz Su Hatlarının Yenilenmesi Projesi’ne dair bilgiler verdi. Yılmaz, “Önce anakarada çalışıldı. Cumhuriyet Mahallesi’nin %90’ı tamamlandı. Çevreyolu’nun bir alt sokağı kaldı bir tek. İlbank’ın kontrolünde yapılıyor. Ekonomik gerçekler var ülkede. Kumkuyu ve çevreyolunda su hatları döşendi, yollar yenilenemedi. Firma bu iş bittiğinde kâr etmeyi bırak, 2,5 milyon lira zarar edeceğini söyledi. İşi yapmak yerine teminatını yakıp projeden çıkmak istedi. Kendilerini 2-2,5 ay ikna etmek için uğraştık. Sıkıntı yaşayanlardan ve esnafımızdan özür diliyorum” diyerek ekonomik krizin su hatlarının yenilenmesi sürecine sekte vurduğunun altını çizdi.

Başkan Yılmaz, “İçme suyunda iyileştirme bekleniyordu, haklısınız ama anakarada hat çekildi ve yenilenmesi var. Bu çarşamba yeniden çalışma başlıyor. Haziran 2023’de teslim gözüküyor. Önümüzdeki sene su konusu problem olmayacak, çözülecek diye düşünüyorum başka bir ekonomik nedenlerle öteleme olmaz ise” dedi.

Sokak hayvanları için 5 yıldır bir veterinerin bünyelerinde çalıştığını, mama ve kısırlaştırma desteklerinin bulunduğunu belirten Yılmaz’a ek olarak Kaymakam Mustafa Kara da ihtiyaç ve talep olması halinde Kaymakamlık olarak mama desteğinde bulunabileceklerini belirtti.

Turizm Master Planı’nın nisan-mayıs aylarında askıya çıktığını, sonrasında sezon başladığı ve projenin başındaki hocanın rahatsızlığı sebebiyle ekim ayına kaldığını belirten Başkan Yılmaz, yeniden askıya çıkabileceklerini belirtti. Fakat Turizm Master Planı konusunda müsteşar ve bakanlık düzeyinde desteğe ihtiyaçları olduğunu söyleyen Yılmaz Perşembe günü Ankara’da görüşmeler yapacağını, ilk görüşmenin de Çanakkale Milletvekili ve Adalet ve Kalkınma Partisi Grup Başkan Vekili Bülent Turan ile olacağını belirtti.